4 Mayıs 2011 Çarşamba

Bir rüyaya özlem.

Dün gece bir rüya gördüm. Yeni evimdeydim. Odamdaki küçük pencerenin önündeki iki iskandinav koltuğun birinde sen oturuyordun diğerinde ben. Kahve içiyorduk. Elim sigaradan uzaktı çünkü sen sevmezdin sigara içmemi. Uzak ülkelerden birinden yeni gelmiştin. Şehrime ayak bastığın gibi soluğu bende almıştın. Süprizdi. Haber vermemiştin. Pijamalarımla karşıladım seni. Kucaklamıştın beni. Sarılmışken sana elim yüzüm mutluluktu.

Sonra sen biraz uyudun, ben kahvaltı hazırladım. Ve işte sonrasında oturuyorduk seninle karşılıklı. Sen yeni hikayelerini anlattın. Ben burda sensiz geçen zamanı süsleyip abarttım. Yüzüme yine gülümseyerek bakıyordun. Değişen bir şey yoktu fazlalaşan bir şey olmadığı gibi.

Yüzüme baktın uzun uzun her zamanki gibi. Beni özlemiştin. Karşılık verdim sana. Sürgün olduğum yüze hasretim dinmişti. Çok konuşmadık.

Sonra ben uyandım. Elim sigaraya yakındı ama yakmadım. Çünkü sen sevmezdin sigara içmemi. Gecenin bilmem kaçında yan komşum Ezginin Günlüğünden "Eksik Bir şey" i dinliyordu. Kulak verdim. Eksik olan sendin. Ben hiçbir şey yapamadım. Gecenin o saatinde ağlanmazdı. Ağlamak işe yaramazdı. En iyisi mi başka bir rüya için uyumak dedim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder