4 Mayıs 2011 Çarşamba

Sen, ben, bizsizlik.

Rüyamdaki gibi karşılıklı oturduk bugün seninle. Mekan benim evim değildi bir cafeydi. Çok konuşmadık yine. Ben iki sigara içtim sen sitemlendin. Yeni heveslerimden bahsettim. Sen işinin seni yorduğunu anlattın. Aşk meşk sohbetimize hiç konuk olmadı. Beni gördüğüne sevindin. Bir ara yanımdan ayrılıp tanıdığın biriyle konuşmaya gittin. Boş kalan yerine baktım hiçbir şey yapmadan. Hayatımda doldurduğun alanın kenarından geçmezdi bıraktığın boşluk.

Geldiğinde özür diledin. Önemi yok dedim. Yağmur yağıyordu. Mevsim baharlığını bilmiyordu. Sen ne yapacağını bilmiyordun. Ben ne desem boştu biliyordum. Uzatmak istemedim karşılıklı suskunluğu. Ayrıldım yanından. Giderken eğilip öptün beni. Bu bir kusuruma bakma ben böyleyim öpücüğüydü. Ben de elimi omzuna koyarak karşılık verdim. Bu aramızda dillenmeyen bir anlaşmaydı sanki. Yüzüme bir kez daha bakıp gittin. Ayrılık değildi bu yarını vardı ama her görüşürüz sonrası yaşadığım o bildik ya sonra yoksa'yı alıp yanıma yoluma devam ettim. Senli hanelere bir çizik daha atarken, sensizliği biraz daha geriye ittim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder