2 Mayıs 2011 Pazartesi

Kimdir o? Kimim ben?

Dillendirmeye başladık şimdi bir tasvir lazım değil mi?
Kim o denyo?
Ah ulan şanslı piç.
Hakediyor mu bari?
Kim?
Kim?
Kim?

Adam bok kafalı beyler.Ama dağılmayın. Ben de isterdim size şöyle filmlere konu olacak, en azından duyulmamış bir hikaye anlatmayı ama elimize hiç ulaşmadı klişe devam etmek zorundayız affınıza sığınıyorum.

Beyzademiz gençliğinin pınarında, işe güce düşkün, yatkın.güvenilir( ama güvenini denemeyi adet edinmiş), karaşın(esmer demek!),yağız, iş bitiren( hallederizi laf olsun diye söylemeyen), gözüyle gülmeyi bilen, karı kıza düşkünlüğü olmayan, sevmeyi bilen, mezun, gezmeyi fazla seven( öyle ki fazla sabit durduğunda tabirimle kanı bitlenen) babama benzeyen( işteee kopuş noktası bir hatun er kişisini babasına benzetiyorsa kaaç!) sigara içmeyen, alkolü bilinçli tüketen, beni kardeşi mi dostu mu sevgilisi mi gördüğü belli olmayan( sorunun başladığı nokta[.] ) bir zat.



Bense; gençliğimin daha gölünde çırpınan, daha çok sosyal işlere düşkün, ne yapacağı belli olmayan(hafiften ayarsız), fazla beyaz( öyle ki şarap içtiğimde kaldır bakalım kafanı görünüyor mu rengi diye alaylara maruz kalan), küçümen, kriz anlarında müdehaleci, çocuksu ( gerçeği hala çocuk), sevmeyi bir türlü bilemeyen, yer yön duygusu olmayan, yaramaz bir velete benzeyen, sigara içen, içti mi güzelleşen( çiçek olabilen!), çok konuşan,saçlarının rengi sürekli değişen, dağa küsüp dağın haberi olmadığını farkedip dağa küsmekten vazgeçen, melankolik, kafası bozulmaya müsait bir kulum.


Gel de bu ikili den bir aşk çıkar. Çıkmaz demeyin benim taraf tamam. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder