30 Mayıs 2011 Pazartesi

Yüzüne sürgün olduğum adam.

Senin şarkılarını dinliyorum bu gece... Sevdiğin şarkıları. Hiçbirini anladığım yok ama hepsi gidişinden bahsediyor sanki.

Şarkıların şiirlerin dediği gibi; gideceksin sen burdan her şeyini ama en çok da kendini götürerek, ve artık herkes sana benzeyecek. Yolda sebepsiz durup sen sandığım insanların suratına bakacağım uzun uzun. Neden ağladığımı onlar bilmeyecek. Sen sanıp dokunduğum her insana pardon benzettim diyeceğim ve hiçbir benzerlik şu yeryüzünde benim canımı acıttığı kadar kanatmayacak kimseyi.

Sen gideceksin, ben gülüp geçtiğimiz her yerden buruk ayrılacağım. En çok gittiğimiz yerler senin hatıralarını saklıyor diye kutsal sayılacak benim için ve ben ne zaman inancımı kessem yeryüzünden, oraya gidip sana sığınacağım her zaman ki gibi ama bu sefer sen varmışsın gibi, yokluğun uğramamış gibi.

Daha önce de terk-i diyar olmuştu bu beden ama bu sefer başka. Bu kez sanki her hücrem yer değiştirecek, beni benle ezecek, beni bana, beni sana kırdıracak gibi. Evet gidişin üzmekten öte kıracak beni. Kalbim camdan falan değil ama her bir kemiğim sana ayrı darılacak. Ve bir daha sana karşı, dünyaya karşı onları dayanıklı kılmak imkansıza yakın olacak.

Arada bir uğrarsın yanıma biliyorum, eskisi gibi olmasa da yine arar sorarsın. Belki benim de geldiğim olur yanına. Ama farklı şehirlerde rüzgarlar farklı eser. Ne sen kalırsın ne ben eskisi gibi. Birbirimizi bildiğimiz gibi... Konuşulacak konular birikeceğine seyrekleşir, herkes kendine ait olan yaşamı düstur edinir ve o rüzgarda savrulur gider bir süre sonra.

En çok ne koyacak biliyor musun? Seni benden, beni senden sormayacaklar bundan sonra. Adımın yanına eklenmiş bir sıfat gibiydi ismin. Ve ben Cemal Süreya bile iddia sonucu soyadından sadece bir harfi kaybetmişken, ismini düşüreceğim benimkinden.

Korkma kuyruğu dik tutarım ben yine, İşe güce vururum kendimi. Anılarımızı paylaşırım dostlarla. Unutturmam kimselere seni buralarda. Kafan bozulduğunda, canın sıkıldığında beni aradığında sesini duyduğuma mı sevineyim oralarda üzgünsün diye mi dertleneyim bilemeden sana beylik laflar bile ederim.

Her şeyi yaparım bildiğin ve gördüğün gibi. Ama gitme diyemem. Beni sev de diyemem. Ve sen gidersin seni sevdiğimi bilmeden. Belki de ihtimal bile vermeden...

Şarkıların ve şiirlerin dediği gibi sen yüzüne sürgün olduğum adam... Benim için hep ama hep uzak kalacaksın. Ve ben  nerede olursam yalnızlığın başkenti olacak o şehir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder